PKOS (Polikistik Over Sendromu) Nedir, Belirtileri Nelerdir?

PKOS (Polikistik Over Sendromu) Nedir, Belirtileri Nelerdir?

Polikistik Over Sendromu (PKOS) , üreme çağındaki kadınlar arasında yaygın görülen ve hormonal ile metabolik dengeleri etkileyerek yumurtlama süreçlerini bozan bir endokrin bozukluktur. Adet düzensizlikleri (seyrek veya düzensiz adet görme) ve androjen hormonlarının artışına bağlı belirtiler (aşırı tüylenme, akne, saç dökülmesi) en belirgin semptomlar arasındadır. Bunlara ek olarak, ultrason incelemelerinde yumurtalık çevresinde küçük, sıvı dolu keseciklerin varlığı tespit edilebilir.
PKOS belirtileri şu şekildedir:
• Düzensiz adet döngüleri veya adet görmeme,
• Kilo alımı veya kilo vermekte zorluk,
• Yüz, göğüs, sırt veya karın bölgesinde tüylenmenin artması (hirsutizm),
• Sivilce veya ciltte yağlanma artışı,
• Yumurtlama problemleri nedeniyle hamile kalmada zorluk,
• Depresyon, kaygı ve ruh hali değişiklikleri,
• İnsülin direnci ve kan şekeri dengesizlikleri.

PKOS (Polikistik Over Sendromu)’nda Beslenme Önerileri

Polikistik over sendromu (PKOS), hormonal ve metabolik dengesizliklerle ilişkilendirilen bir durum olduğu için, beslenme tedavisi yönetiminde kritik bir role sahiptir. Doğru bir beslenme planı, insülin direncini azaltabilir, hormonları dengeleyebilir ve PKOS’a bağlı semptomların hafifletilmesine yardımcı olabilir:
• Düşük glisemik indeksli (GI) gıdalar, kan şekerini düzenleyerek insülin seviyelerini kontrol altında tutmada yardımcıdır. Tam tahıllar, yulaf, kinoa, mercimek gibi kompleks karbonhidratlara diyette yer verilmelidir.
• Bol miktarda sebze ve meyve tüketmek, vücudu antioksidanlarla desteklerken aynı zamanda vitamin ve mineral ihtiyacını karşılar.
• Omega-3 yağ asitleri açısından zengin somon, sardalya gibi yağlı balıklar veya ceviz, keten tohumu gibi bitkisel kaynaklar inflamasyonu azaltmaya yardımcıdır.
• Protein kaynakları olarak derisiz tavuk, hindi, balık gibi yağsız seçenekler tercih edilmelidir. Ayrıca, zeytinyağı ve avokado gibi sağlıklı yağlar, hormonal dengeyi destekler.
Polikistik Over Sendromu (PKOS) semptomlarını artırıcı etkileri nedeniyle tüketiminden kaçınılması gereken gıdalar ise şunlardır:
• Rafine şeker içeren gıdalar ve içecekler: Şekerli tatlılar, gazlı içecekler ve hazır atıştırmalıklar, insülin direncini artırabilir.
• Doymuş ve trans yağlar: Fast food ürünleri, margarinler, kızartmalar ve işlenmiş gıdalar, inflamasyonu artırabilir ve hormon dengesini bozabilir.
• İşlenmiş et ürünleri: Salam, sucuk, sosis gibi yüksek tuz içeren ürünler, genel sağlık için de risk oluşturur..
Fazla kafein, nikotin ve alkol: Hormonal dengesizliklere yol açabileceği için tüketim miktarı sınırlandırılmalıdır.

Diyetisyen Beyza Özkan

Kabızlıkta Beslenme Önerileri

Kabızlık Nedir?

Kabızlık; yetersiz su tüketimi, lifli besinlerin (sebze,

meyve, tahıllar) az tüketilmesi uzun süre yapılan yağsız-düşük kalorili diyetler ve gün içinde az hareket etmeye bağlı olarak bağırsak hareketlerinin yavaşlaması nedeniyle dışkının sert, katı ve kuru bir hal almasıdır. Bazı ilaçların kullanılması, stres ve yorgunluk, kalın bağırsak fonksiyon bozuklukları gibi durumlar da kabızlığa yol açabilir. Kabızlık günümüzde çok yaygın görülen, sıklıkla yaşanabilen ve genellikle bir kaç gün içinde kendiliğinden geçen bir durumdur. Beslenme alışkanlığını değiştirmek ve daha fazla hareket etmek gibi doğal yöntemlerle de kabızlığın daha hızlı geçirilmesi mümkündür. Ancak kronik kabızlık yaşayan bireyler mutlaka doktora başvurmalıdır.

Kabızlık Belirtileri Nelerdir?

  • Dışkılama sıklığının haftada 3'ün altına düşmesi
  • Dışkının büyük, kuru ve sert olması
  • Dışkıyı çıkartırken zorlanma ve ağrı yaşanması
  • Karın ve mide ağrısı yaşanması
  • Dışkı çıkartıldığı halde bağırsaklarınızı tam olarak boşaltmadığının hissedilmesi
  • Şişkinlik hissine bağlı iştah kaybı

Kabızlığa İyi Gelen Davranışlar

  • Su başta olmak üzere bol miktarda sıvı tüketimi
  • Yürüyüş gibi fiziksel egzersizler
  • Dışkıyı yumuşatan kabuklu elma, kabuklu armut, kuru erik, kuru kayısı, ıspanak, yulaf ezmesi gibi lifli sebze ve meyvelerin tüketimi
  • İncir, avokado, kefir, yeşil fasulye, mercimek, barbunya, brokoli, keten tohumu, chia tohumu ve tam buğday ekmeği tüketimi
  • Sabah aç karnına 1 yemek kaşığı soğuk sıkım zeytinyağı tüketimi
  • Yeşil çay, nane çayı gibi dışkılamaya yardımcı bitki çaylarının tüketimi
  • Kabızlık önleyici probiyotik gıdaların (yoğurt, kefir, lahana turşusu) tüketimi

Kabızlık İçin Marmelat Tarifi

Malzemeler:

  • 2 adet kuru incir
  • 2 adet kuru kayısı
  • 2 adet kuru erik
  • 1 yemek kaşığı öğütülmüş keten tohumu
  • 2 yemek kaşığı zeytinyağı

Yapılışı:

Kuru meyveleri ve keten tohumunu bir kaseye alıp üzerini geçecek kadar sıcak su ekleyin. 15 dakika bekletin. Zeytinyağı ekleyin ve blenderden geçirin. Cam kavanoza alın. Her sabah aç karnına 1 tatlı kaşığı tüketin. Üzerine 1 su bardağı su içmeyi unutmayın.

Diyetisyen - Nazra Ak

Ergenlerde Beslenme

Ergenlerde Beslenme

‘Çocukluk ve Ergenlik Döneminde Beslenme’ büyüme ve gelişme için ciddi önem taşımaktadır.
Çocukluk döneminde kazanılan beslenme alışkanlıkları ergenlik döneminde de devam etmekte daha
sonra bu beslenme şekli yetişkinliğe de yansımaktadır. Bu sebeple, çocukluk ve ergenlik döneminde
sağlıklı beslenme alışkanlığı edinmek ergenlerin kas-iskelet sisteminin sağlıklı bir şekilde
büyümesinin yanı sıra ileride oluşabilecek obezite, kalp-damar hastalıkları, diyabet, hiperlipidemi
ve kanser gibi birçok hastalığın önüne geçebilmektedir.
Son dönemlerde ergenlerde aşırı kilo ve obezitenin hızla arttığı görülmektedir. Günümüzde
çocukların ve ergenlerin sosyal medyaya erişimi çok kolaylaştığından dolayı ticari kuruşların sosyal
medyada aşırı işlenmiş gıda ve şekerli içeceklerin reklamlarına maruz kalmaları ve Amerikan Tarzı
Beslenme stilini örnek alması çok sık rastlanılan bir durumdur. Bu noktada ebeveynlerin,
öğretmenlerin ve ergenlerin iletişimde olduğu kişilerin beslenme konusunda bilinçli olmaları ve
yasaklar koyarak değil de beslenmeyle ilgili doğru bilgiyi bilinçli ve sabırlı bir şekilde ergen
bireylere anlatmaları, market alışverişlerini de bu bilgiler doğrultusunda yapmaları çok önemlidir.
Unutulmamalıdır ki yasaklı diyetler, sert çıkışlar ve yanlış yönlendirmeler, ergenlerde yeme
bozukluklarına sebebiyet verebilir.

Ergenler nasıl beslenmelidir?

Ergenlerde Beslenme Tablo

Erkan, T. (2011). Ergenlerde beslenme. Türk Pediatri Arşivi, 46(11), 49-53.

Çocukluktan ergenliğe geçiş sürecinde bireylerin kalori ihtiyacı git gide artmaktadır. Gerekli
kaloriyi de basit karbonhidratlar (beyaz ekmek, pirinç pilavı, beyaz makarna) yerine kompleks
karbonhidratlardan (esmer ekmek, bulgur, kepekli/tam buğday makarna), çeşitli protein
kaynaklarından, sebzelerden, meyvelerden, ve düşük yağlı süt ürünlerinden sağlamaları
gerekmektedir. Karbonhidrat, en önemli enerji kaynağı olarak bilinmektedir bu sebeple ergenlerin
diyetlerinden asla çıkarılmamaları gerekmektedir. Protein kaynakları ise büyüme ve kas gelişimi en
önemli yapı taşı olarak adlandırılmaktadır. Bunun yanında sağlıklı yağlar (Zeytinyağı, omega 3
içeren balık ve yağlı tohumlar) da yine hem vücuda enerji vermekte hem de büyüme ve gelişme için
önemli rol oynamaktadır. Hem lif kaynağı hem de karbonhidrat kaynağı olan meyve ve sebzeler
hem vitamin hem de mineral bakımından çok zenginlerdir. Bu sebeple ergenlik döneminde ihtiyaç
duyulan kadar tüketilen meyve ve sebzeler vitamin ve mineral eksikliğinin önüne geçmekte ve ek
takviye kullanımının önüne geçilmesine yardımcı olacaktır. Ayrıca unutulmamalıdır ki su tüketimi
ve fiziksel egzersizler de ergenlerin büyüme ve gelişmesine katkıda bulunacaktır.

Diyetisyen – Hilal İrem Özdemir

Call Now Button