Fizik Tedavi ve Medikal Pilates: Bilimin ve Hareketin Gücü

 

 

Fizik Tedavi ve Medikal Pilates: Bilimin ve Hareketin Gücü

Her gün klinikte pek çok danışanla çalışırken, sıkça karşılaştığım bir soru var: “Fizik tedavi ile pilates aynı şey mi?” Cevap hem evet, hem hayır. Bu yazıda bir fizyoterapist bakış açısıyla fizik tedavi süreçlerini, Medikal Pilates’in rolünü ve bu iki alanın nasıl birbirini tamamladığını anlatmak istiyorum.

Fizik Tedavi: Bilimsel Bir Yaklaşım
Fizik tedavi, kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarının teşhis, tedavi ve rehabilitasyonunu kapsayan bilimsel temelli bir sağlık hizmetidir. Bel ve boyun fıtıklarından duruş bozukluklarına, spor yaralanmalarından felç sonrası rehabilitasyona kadar çok geniş bir yelpazede uygulanır.

Fizyoterapistler olarak amacımız sadece ağrıyı azaltmak değil; fonksiyonu geri kazandırmak, hareket kabiliyetini artırmak ve kişiye özgü yaşam kalitesini iyileştirmektir. Bu süreçte elektroterapi, manuel terapi, egzersiz tedavisi gibi çeşitli yöntemlerden faydalanırız.

Medikal Pilates: Kontrolün ve Farkındalığın Egzersizi
Pilates son yıllarda oldukça popüler hale gelse de, Medikal Pilates bundan daha fazlasını sunar. Medikal Pilates, fizyoterapi bilgisiyle harmanlanmış, kişiye özel, kontrollü egzersizlerden oluşan bir programdır.

Omurga sağlığına odaklanan bu yöntem, özellikle bel-boyun fıtığı, skolyoz, postür bozuklukları, omuz problemleri gibi kronik rahatsızlıklarda hem koruyucu hem de tedavi edici olarak uygulanabilir. Kasların dengeli çalışmasını sağlar, esnekliği artırır ve duruş bozukluklarını düzeltmeye yardımcı olur.

Neden Fizyoterapist Eşliğinde Medikal Pilates?
Bir fizyoterapist olarak Medikal Pilates’e yönlendirdiğim her danışanda, değerlendirme süreciyle başlarım. Çünkü her vücut farklıdır. Var olan rahatsızlıkları, hareket kabiliyetini, kas dengesizliklerini analiz ederek kişiye özel bir egzersiz planı hazırlarım.

Gerektiğinde klasik fizik tedavi yöntemleriyle birlikte kullanır, gerektiğinde bu yöntemleri tamamen Medikal Pilates ile desteklerim. Bu da kişiye hem güvenli hem etkili bir iyileşme süreci sunar.

Sonuç: Bilim ve Hareket Bir Arada
Fizik tedavi ve Medikal Pilates, aslında aynı hedefe yürüyen iki farklı yol gibi düşünülebilir: Ağrısız, güçlü ve sağlıklı bir beden. Eğer kronik ağrılarla ya da hareket kısıtlılığıyla yaşıyorsanız, sadece ağrıyı geçirmeye değil, bedeninizi anlamaya ve kontrol etmeye odaklanmalısınız.

Unutmayın, doğru egzersiz tedavidir. Ve her egzersiz herkes için doğru değildir.

 

 

Yazan: Fizyoterapist ESMA YURTARSLAN

GLUTENSİZ BESLENME

Glutensiz beslenmek, içinde gluten adı verilen bir protein bulunmayan yiyecekleri tüketmek
demektir. Gluten özellikle buğday, arpa ve çavdar gibi tahıllarda bulunur. Bu beslenme
şeklinde, gluten içeren yiyecek ve içecekler diyetten tamamen çıkarılır.

Gluten Nedir?

Gluten, buğday ve benzeri tahıllarda bulunan, yiyeceklere esneklik ve yapışkanlık sağlayan
bir proteindir. Ekmeklerin kabarmasını, hamurun elastik olmasını sağlar. Ama bazı insanlar
gluten tükettiklerinde sağlık sorunları yaşayabilir.

Glutensiz Beslenmede Tüketilmeyen Başlıca Yiyecekler:

  • Arpa
  •  Buğday (ve türevleri: bulgur, irmik, kuskus, un)
  • Çavdar
  • Bunlardan yapılan her şey (bira, bazı soslar, makarnalar, ekmekler, kekler vb.)

Glutensiz Beslenmede Serbest Olanlar:

  •  Pirinç
  •  Mısır
  • Patates
  • Yulaf (glutensiz olarak işlenmişse)
  • Kinoa, karabuğday, amarant gibi glutensiz tahıllar
  • Sebzeler, meyveler, et, yumurta, süt ürünleri (işlenmemiş halleri)

   Kimler Glutensiz Beslenmeli?

  • Çölyak hastaları
  • Gluten intoleransı veya hassasiyeti olanlar
  • Nadir de olsa buğday alerjisi olan kişiler

Glutensiz beslenme, doğru nedenlerle yapıldığında oldukça faydalı olabilir ama trend haline
gelmiş haliyle bazen gereksiz kısıtlamalara da yol açabiliyor. Birkaç açıdan ele alırsak:

 

1. Tıbbi Gereklilik Durumunda:
Çölyak hastalığı olanlar için glutensiz beslenme zorunludur. Gluten, ince bağırsağa
zarar verir ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Gluten hassasiyeti olan bireyler de gluten tükettiğinde sindirim sorunları, baş ağrısı
ya da yorgunluk gibi belirtiler yaşayabilirler. Bu kişiler de gluteni azaltarak rahat
edebilir.

2. Moda/Ticari Akım Olarak:
Son yıllarda glutensiz ürünler büyük bir pazara dönüştü. Gluten içermeyen
yiyeceklerin otomatik olarak “sağlıklı” olduğu algısı yaygın ama bu her zaman doğru
değil. Bazı glutensiz ürünler işlenmiş şeker, yağ ya da katkı maddesi açısından daha
zengin olabilir.

3. Sağlıklı Bireylerde Glutensiz Beslenme:
Eğer bir sağlık sorunun yoksa gluteni kesmenin doğrudan bir faydası olduğuna dair
güçlü bir bilimsel kanıt yok.
Ancak işlenmiş buğday ürünlerini (beyaz ekmek, makarna, kek vs.) azaltmak, daha
doğal tahıllar (kinoa, karabuğday, yulaf vs.) tüketmek birçok insanın daha iyi
hissetmesini sağlayabilir.
Sen glutensiz beslenmeyi düşünüyor musun, yoksa deneyimledin mi daha önce?

Glutensiz Beslenirken Dikkat Edilmesi Gerekenler:

Glutensiz beslenirken dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar var çünkü gluten yalnızca
ekmekte değil, birçok gizli yerde karşımıza çıkabiliyor. İşte en önemli noktalar

1. Etiket Okuma Alışkanlığı Edinmek
“Gluten içermez” etiketi olmayan ürünlerde gluten olabilir.
İşlenmiş gıdalar (hazır çorbalar, soslar, sucuk, sosis, atıştırmalıklar) genelde gizli
gluten içerebilir.
E-vitamini, malt aroması, nişasta gibi içeriklere dikkat! Bunlar gluten içerebilir.

2. Çapraz Bulaşmaya Dikkat Etmek
Glutensiz ürünlerle glutenli ürünleri aynı mutfak aletlerinde hazırlamamak gerekir.
Örneğin: aynı ekmek kızartma makinesini kullanmak, aynı kesme tahtasında
dilimlemek bulaşmaya yol açabilir.
Dışarıda yemek yerken de “çapraz bulaşma önleniyor mu?” diye sormak iyi olur.

3. Yeterli Besin Alımına Dikkat
Glutensiz beslenirken lif, B vitaminleri, demir gibi bazı besin öğeleri eksik kalabilir.
Bu yüzden;
Kinoa, karabuğday, yulaf gibi besin değeri yüksek tahıllar tüketilmeli
Bol sebze-meyve tüketimi önemli
Gerekirse diyetisyen kontrolünde takviye alınabilir

4. Glutensiz ama Sağlıklı mı?
Glutensiz ürün = Sağlıklı ürün değildir her zaman. Glutensiz kek, bisküvi, gofret gibi ürünler fazla şekerli ve işlenmiş olabilir.
Beslenmede doğal, işlenmemiş glutensiz gıdalar (sebze, meyve, baklagil,
tahıl vs.) daha çok yer tutmalı.

5. Dışarıda Yemek Yerken Bilinçli Seçim

Restoranlarda glutensiz menüler var mı?
Soslar, marinasyonlar, garnitürler içinde gluten olabilir mi?
Garsona “çölyak hastası gibi hassasım” demek çoğu zaman işini kolaylaştırır.

İşte sana glutensiz bir günlük menü örneği — hem dengeli, hem de lezzetli

       Kahvaltı

  • Glutensiz yulaf lapası (süt veya bitkisel süt ile)
  • Üzerine: muz dilimleri, ceviz, tarçın
  •  Haşlanmış yumurta (veya omlet)
  • Bitki çayı ya da şekersiz kahve

       Ara Öğün

  • Bir avuç çiğ badem veya fındık
  • Bir adet meyve (elma, armut gibi)

      Öğle Yemeği

  • Izgara tavuk göğsü ya da somon
  • Zeytinyağlı kinoa salatası (içinde domates, salatalık, taze nane, limon suyu)
  • Yanında yoğurt (glutensiz etiketli)

      İkindi Ara Öğünü

  • Glutensiz kraker veya mısır patlağı
  • Yanında şekersiz bitki çayı

      Akşam Yemeği

  • Zeytinyağlı sebze yemeği (örneğin kabak, havuç, patates karışımı)
  • Glutensiz mercimek çorbası
  • Mevsim salatası (limon + zeytinyağlı)

      Gece Atıştırması (isteğe bağlı)

  • Bir kâse kefir ya da yoğurt üzerine keten ya da chia tohumu

  DİYETİSYEN
  NAZRA AK

PKOS (Polikistik Over Sendromu) Nedir, Belirtileri Nelerdir?

PKOS (Polikistik Over Sendromu) Nedir, Belirtileri Nelerdir?

Polikistik Over Sendromu (PKOS) , üreme çağındaki kadınlar arasında yaygın görülen ve hormonal ile metabolik dengeleri etkileyerek yumurtlama süreçlerini bozan bir endokrin bozukluktur. Adet düzensizlikleri (seyrek veya düzensiz adet görme) ve androjen hormonlarının artışına bağlı belirtiler (aşırı tüylenme, akne, saç dökülmesi) en belirgin semptomlar arasındadır. Bunlara ek olarak, ultrason incelemelerinde yumurtalık çevresinde küçük, sıvı dolu keseciklerin varlığı tespit edilebilir.
PKOS belirtileri şu şekildedir:
• Düzensiz adet döngüleri veya adet görmeme,
• Kilo alımı veya kilo vermekte zorluk,
• Yüz, göğüs, sırt veya karın bölgesinde tüylenmenin artması (hirsutizm),
• Sivilce veya ciltte yağlanma artışı,
• Yumurtlama problemleri nedeniyle hamile kalmada zorluk,
• Depresyon, kaygı ve ruh hali değişiklikleri,
• İnsülin direnci ve kan şekeri dengesizlikleri.

PKOS (Polikistik Over Sendromu)’nda Beslenme Önerileri

Polikistik over sendromu (PKOS), hormonal ve metabolik dengesizliklerle ilişkilendirilen bir durum olduğu için, beslenme tedavisi yönetiminde kritik bir role sahiptir. Doğru bir beslenme planı, insülin direncini azaltabilir, hormonları dengeleyebilir ve PKOS’a bağlı semptomların hafifletilmesine yardımcı olabilir:
• Düşük glisemik indeksli (GI) gıdalar, kan şekerini düzenleyerek insülin seviyelerini kontrol altında tutmada yardımcıdır. Tam tahıllar, yulaf, kinoa, mercimek gibi kompleks karbonhidratlara diyette yer verilmelidir.
• Bol miktarda sebze ve meyve tüketmek, vücudu antioksidanlarla desteklerken aynı zamanda vitamin ve mineral ihtiyacını karşılar.
• Omega-3 yağ asitleri açısından zengin somon, sardalya gibi yağlı balıklar veya ceviz, keten tohumu gibi bitkisel kaynaklar inflamasyonu azaltmaya yardımcıdır.
• Protein kaynakları olarak derisiz tavuk, hindi, balık gibi yağsız seçenekler tercih edilmelidir. Ayrıca, zeytinyağı ve avokado gibi sağlıklı yağlar, hormonal dengeyi destekler.
Polikistik Over Sendromu (PKOS) semptomlarını artırıcı etkileri nedeniyle tüketiminden kaçınılması gereken gıdalar ise şunlardır:
• Rafine şeker içeren gıdalar ve içecekler: Şekerli tatlılar, gazlı içecekler ve hazır atıştırmalıklar, insülin direncini artırabilir.
• Doymuş ve trans yağlar: Fast food ürünleri, margarinler, kızartmalar ve işlenmiş gıdalar, inflamasyonu artırabilir ve hormon dengesini bozabilir.
• İşlenmiş et ürünleri: Salam, sucuk, sosis gibi yüksek tuz içeren ürünler, genel sağlık için de risk oluşturur..
Fazla kafein, nikotin ve alkol: Hormonal dengesizliklere yol açabileceği için tüketim miktarı sınırlandırılmalıdır.

Diyetisyen Beyza Özkan

Kabızlıkta Beslenme Önerileri

Kabızlık Nedir?

Kabızlık; yetersiz su tüketimi, lifli besinlerin (sebze,

meyve, tahıllar) az tüketilmesi uzun süre yapılan yağsız-düşük kalorili diyetler ve gün içinde az hareket etmeye bağlı olarak bağırsak hareketlerinin yavaşlaması nedeniyle dışkının sert, katı ve kuru bir hal almasıdır. Bazı ilaçların kullanılması, stres ve yorgunluk, kalın bağırsak fonksiyon bozuklukları gibi durumlar da kabızlığa yol açabilir. Kabızlık günümüzde çok yaygın görülen, sıklıkla yaşanabilen ve genellikle bir kaç gün içinde kendiliğinden geçen bir durumdur. Beslenme alışkanlığını değiştirmek ve daha fazla hareket etmek gibi doğal yöntemlerle de kabızlığın daha hızlı geçirilmesi mümkündür. Ancak kronik kabızlık yaşayan bireyler mutlaka doktora başvurmalıdır.

Kabızlık Belirtileri Nelerdir?

  • Dışkılama sıklığının haftada 3'ün altına düşmesi
  • Dışkının büyük, kuru ve sert olması
  • Dışkıyı çıkartırken zorlanma ve ağrı yaşanması
  • Karın ve mide ağrısı yaşanması
  • Dışkı çıkartıldığı halde bağırsaklarınızı tam olarak boşaltmadığının hissedilmesi
  • Şişkinlik hissine bağlı iştah kaybı

Kabızlığa İyi Gelen Davranışlar

  • Su başta olmak üzere bol miktarda sıvı tüketimi
  • Yürüyüş gibi fiziksel egzersizler
  • Dışkıyı yumuşatan kabuklu elma, kabuklu armut, kuru erik, kuru kayısı, ıspanak, yulaf ezmesi gibi lifli sebze ve meyvelerin tüketimi
  • İncir, avokado, kefir, yeşil fasulye, mercimek, barbunya, brokoli, keten tohumu, chia tohumu ve tam buğday ekmeği tüketimi
  • Sabah aç karnına 1 yemek kaşığı soğuk sıkım zeytinyağı tüketimi
  • Yeşil çay, nane çayı gibi dışkılamaya yardımcı bitki çaylarının tüketimi
  • Kabızlık önleyici probiyotik gıdaların (yoğurt, kefir, lahana turşusu) tüketimi

Kabızlık İçin Marmelat Tarifi

Malzemeler:

  • 2 adet kuru incir
  • 2 adet kuru kayısı
  • 2 adet kuru erik
  • 1 yemek kaşığı öğütülmüş keten tohumu
  • 2 yemek kaşığı zeytinyağı

Yapılışı:

Kuru meyveleri ve keten tohumunu bir kaseye alıp üzerini geçecek kadar sıcak su ekleyin. 15 dakika bekletin. Zeytinyağı ekleyin ve blenderden geçirin. Cam kavanoza alın. Her sabah aç karnına 1 tatlı kaşığı tüketin. Üzerine 1 su bardağı su içmeyi unutmayın.

Diyetisyen - Nazra Ak

Call Now Button